Yazan: Ümit Çakal
Senaryo:TERS AÇI
İşsizlik yüzünden sevdiği kızla evlenemeyen Mehmet, her şeyden bir müddet uzak durmak, biraz da önünde ki engeli ortadan kaldırmak düşüncesiyle askere gider.
Güneydoğu Anadolu’nun sınır bölgesinde yaşayan Miran’ın babası yıllar önce vefat etmiştir. Hasta annesine ve kız kardeşine bakmak zorunda olan Miran eve yiyecek bir şeyler getirmek için, yakınlarında ki bir dağa sık sık ava gitmektedir.
Askere giden Mehmet ve ava giden Miran’ın yolu bir gün bu dağ başında kesişir.
Sahne-1 :Dış Mekan / Akşam Üstü
Mehmet askerde hafif rüzgârlı bir havada, dağ başına operasyona gittiği sırada,Miran da o dağa ava gitmiştir. Miran’ın yöresel kıyafetleri Mehmet’i kafasındaki düşman tipine uygundur.Her ikisi de silahına davranır. Birbirlerinin şakağına silahı dayarlar. Şakaklara dayalı silahlar görünür. Mehmet çok tedirgindir. Elini başına götürür ve terini siler.
Sahne-2:Dış Mekan / Akşam üstü / Mehmet in evinin önü
Dışarıda kapının önünde oturan kadınlar
ve top oynayan çocuklar vardır. Mehmet
ayakta, duvara yaslanmıştır. Sevgilisi
Eylül ise karşısında durmaktadır.
Mehmet:
Aşkım biliyorum senin ne durumda
olduğunu, ama bende en az senin kadar
sıkıldım bu durumdan.
Sevgilisi ellerini sallayarak cevap verir.
Eylül:
Oğlum bırak bana maval okumayı.
Sen erkek adam olsan gider bir iş bulursun.
Bu sırada Mehmet bir şey söyleyecek olur,fakat sevgilisi araya girer.
Eylül:
Alırsın hediyeni, çiçeğini istersin
beni ailemden.
Mehmet ( sinirli bir şekilde ):
Aşkım iş var da ben mi çalışmıyorum.
Nereye gidiyorsam önüme engel koyuyorlar.
Yok askerliğini yapmış olması lazım,
yok şu mezunu, yok bu mezunu…
Eylül iyice köpürmüştür:
Eh bana ne be. Bak Mehmet gidip
adam gibi iş bulup beni ailemden
istemeden karşıma çıkma.
Sevgilisi hızla oradan uzaklaşır. Mehmet olduğu yere çömelir ve bir sigara yakar.Yerden bir çöp alır uğraşır kafasını kaldırıp Eylül’e bakar.
Mehmet: ( Derin bir nefes alır )
Olur aşkım sen de git. Hele şu askerliği
bir aradan çıkaralım. Hayırlısı ile
bir iş buluruz.
Mehmet derin bir nefes alır ve yere fırlatır sigarayı. Eve doğru yürür ve İçeri girer.
Sahne-3: Dış Mekan / Akşam Üstü
Hafif rüzgârlı bir hava vardır. Miran belinden sarma bir sigara çıkarır sigarayı dudaklarına götürür. Sigarayı yakar ve derin bir nefes çeker.
Sahne-4: İç Mekan / Gündüz / Miran’ın evi.
Evin içi harabeyi andırır. Yer minderleri ve bir adet kilim vardır. Duvarlardaki boyalar çatlamıştır. Duvarın dibinde yatan bir kadın görülmektedir.
Miran’ın kız kardeşi Hazal elinde süpürge odayı ve duvarın kalkmış olan boyalarını süpürmektedir. O sırada salonda yerde uzanmış olan anne öksürür.
Anne:
Kızım Hazal bana bir bardak su getirsene.
Kız koşarak odadan çıkar ve bir bardak
su getirir. Annesinin başını hafifçe
kaldırarak suyu içirir.
Miran:
Hazal anneye yemek hazırladın mı?
Hazal annesinin başını hafifçe yere indirir ve abisine döner.
Hazal:
Abi evde bir şey kalmamış. En son
yarım ekmek vardı onu da sabah yemişiz.
Miran telaşlı bir sesle:
Hazal sen anneye bak ben yiyecek
bir şeyler bulup geleyim.
Anneyi yoğun bir öksürük krizi tutar.
Sahne-5: Dış Mekan / Akşam Üstü / Hafif Rüzgarlı
Miran’ın karnından acıkma sesi gelir. Eliyle karnını ovuşturur. Bu sırada Mehmet sırtında ki çantadan bir parça ekmek çıkarır ve yarısını bölerek Miran’a verir.
Miran ekmeği alır ve hızlıca yemeye başlar kısa sürede bitirir. Mehmet de bir parça ısırarak kalan ekmeği yerine koyar.
Miran silahını indirir ve sonra Mehmet de indirir. Birbirlerine sırtlarını döner ve giderler.
Sahne-6: Dış Mekan / Gece / Mehmet’in kapısının önü
Dışarıda gecenin karanlığı vardır. Sokak bomboştur.
Bir asker Mehmet’in kapısını çalar. Kapıyı babası açar.
Baba:
Buyrun ne istemiştiniz.
Asker:
Burası Mehmet Akın’ın evi mi?
Baba:
( olumsuz bir şey duyacakmış gibi telaşlanarak )
Noldu? Yoksa oğluma bir şey mi oldu?
Asker söyleyeceği şey için yutkunur kafası yere eğik bir vaziyette ve kafasını sağa sola hafifçe sallar.
Baba iyice telaşlanır, askerin yakasına yapışarak sarsar.
Baba:
Niye susuyorsun, konuşsana konuş.
Asker kafasını kaldırır:
Maalesef oğlunuz akşam saatlerinde
bir çatışmada şehit düşmüştür.
Başımız sağolsun. Vatan sağolsun.
Babanın gözleri yaşarır, askerin yakasını yavaşça bırakır ve olduğu yere yığılıverir.
Sahne-7: Dış Mekan / Akşam Üstü / Hafif Rüzgarlı
Mehmet ve Miran silahlarını indirip sırtlarını dönüp giderler.Mehmet yoluna devam eder ve yüz metre kadar sonra mayına basar.Kuvvetli bir patlama sesi gelir.
Sahne-8: İç mekan / Gece / Miran’ın Evi
Kız duvar dibinde çökmüş beklemektedir. Anne öksürür ve ağzından kan gelir. Kız tedirgin olur ve annesine koşar. Elinden mendilini alır ve ağzını siler.
Anne:
Kızım. Hazal’ım, Miran nerededir?
Kız ağlayarak cevap verir:
Bilmiyorum anne. Yiyecek bir şeyler
getirmeye gitti. Yine o dağa gitmiştir ava.
Anne kızının saçlarını okşayarak
ve ufak ağlar ses tonuyla cevap verir:
Ah Miran’ın ah yiğidim demedim mi gitme o dağa.
Kaç yiğidimizi, kaç akrabamızı aldı o dağ.
Gitme o dağa.
Anne hafifçe yöresel bir ezgi mırıldanır. Arada öksürür.
Sahne-9: Dış Mekan / Akşam Üstü / Hafif Rüzgarlı
Mehmet ve Miran silahlarını indirip sırtlarını dönüp giderler. Miran biraz yürüdükten sonra arkadan sesler yükselir.
Ses:
Dur silahını indir teslim ol.
Miran adımlarını hızlandırır.
Ses:
Dur dedim teslim ol silahını yere bırak.
Miran koşmaya başlar.
Ses:
Teslim ol dedim,hazır ateşşşş.
Miran önce dizlerinin üzerine çöker.Sonra yüz üstü olduğu yere yığılır.
Müzik girer.
-Son-